12 Aralık 2013 Perşembe

50 yılda 16 bin mezun veren okul

Ülkenin her tarafında Polatlı Liseli birine rastlarsınız

Eski adıyla Polatlı Lisesi, yeni adıyla Peyami Safa Anadolu Lisesi 50 yılı aşkın geçmişinde 16 bin dolayında mezun vermiş. Türkiye’de üç yıl üst üste Ankara Hukuk Fakültesi’ne öğrenci gönderen tek ilçe lisesi olma özelliğini taşıyor. Aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu mezunlar ise Türkiye’nin ve dünyanın değişik bölgelerinde görev yapıyorlar.

Okul Müdürü Yücel 3. Karakaya, Peyami Safa Anadolu Lisesi ismini aldıktan sonra okulda bu yazara olan ilginin arttığını belirtiyor. Peyami Safa kitaplarına yoğun ilginin oluştuğunu söyleyen 3. Karakaya, SİT alanı olan Beştepe’ye bitişik olmasından dolayı bina ihtiyaçlarını karşılamakta sorun yaşadıklarını vurguladı.

Her dört Polatlılı’dan birinin mezun olduğu eski adıyla Polatlı Lisesi, yeni adıyla Peyami Safa Anadolu Lisesi Müdürü Yücel 3. Karakaya, okulun tarihi bilgilerini paylaştı. 1951 – 52 döneminde orta okul olarak başlayan eğitimin, 1967 yılında Lise’ye dönüştürüldüğünü söyledi. Polatlı’nın en eski okullarından birisi olma özelliğini taşıyan Polatlı Lisesi, yeni uygulama ile bundan böyle Peyami Safa Anadolu Lisesi olarak eğitime devam edecek.
EN ÇOK ÖĞRENCİ BU OKULDAYDI
Okul Müdürü 3. Karakaya, 1994-1995 eğitim eğretim yılında bünyesinde yabancı dil ağırlıklı bölüm açıldığını, bu yıllarda öğrenci sayısının 2500 - 3000’lere ulaştığını hatırlattı.  Polatlı’nın nüfusu arttıkça, öğrenci sayısının da arttığını ifade eden Yücel 3. Karakaya, “2003 - 2004 Eğitim Öğretim yılında ilçede Atatürk Lisesi’nin, 2008-2009 yılında Duatepe Lisesi’nin açılması ile okulun öğrenci sayısı azalmıştır. Okul 24/06/ 2013 tarihinde Anadolu Lisesi statüsü almış ve adı Peyami Safa Anadolu Lisesi olarak değiştirilmiştir. Bugün 40 derslik ile eğitim öğretim yapılan Polatlı Lisesi 1 müdür,  2 müdür yardımcısı, 43 kadrolu, 11 ücretli öğretmen, 2 memur, 2 hizmetli ve 1085 öğrenci ile eğitim öğretim hizmetine devam etmektedir” dedi.
ÇOK SAYIDA MEZUNU ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDA GÖREV YAPIYOR
Polatlı Peyami Safa Anadolu Lisesi’nden mezun olanların toplamda 16 bin dolayında olduğunu, Türkiye’nin her alanında görev yapan çok sayıda kişinin bu okuldan mezun olduğunu söyledi. Okul Müdürü, Tıp, Mühendislik, Politika, Bürokrasi, İş Dünyası ve daha bir çok alanda çalışan çok sayıda insanın Polatlı Lisesi’nden mezun olduğunu vurguladı.  Okul Müdürü 3. Karakaya, “Şu anda tekli normal eğitim veren okulumuzda 250 Anadolu Lisesi öğrencisi olmak üzere toplamda 1059 öğrenci öğrenim görüyor. Türkiye’deki ilçeler arasında tam üç yıl üst üste Ankara Hukuk Fakültesi’ne  öğrenci gönderen tek lise. Her yıl üniversiteye yüzde 50 öğrenci yerleştirmeye devam ediyoruz” dedi.
MESLEK KAYGISI UZMANLIĞI GEÇİYOR
Öğrencilerin okul başarısında herhangi bir sıkıntı olmadığını söyleyen Karakaya, “Fakat öğrencilerin eğilimleri  en olursa olsun onlar  okulu bitirir bitirmez  meslek hayatına atılmak istiyor. Yüksek öğrenimi hedeflemediklerinden dolayı mühendislik ve hukuk tercih etmiyorlar genel olarak” dedi.
Okul Müdürü Yücel 3. Karakaya buna ilişkin ayrıca, “Geçen yıl okul birincimiz hukuk yazmaya puanı elverişli olduğu halde kısa yoldan  meslek sahibi olmak için sosyal hizmetler bölümünü tercih etti. Polatlı Lisesi öğrencileri okula adım atar atmaz iş hayatını düşünüyor. Üniversite sınavının birinci basamağına girip subaylığı ya da polisliği seçiyorlar. Öğrencilerimizde geçim derdi ve meslek kaygısı ön planda. Okuldan çıktığım zaman mesleğim hazır olsun istiyor.  Mühendisliği, hukuku seçmiyor… Sağlık sektörünü, Maliye,  askeri okullar, emniyet gibi meslekleri  tercih ediyor. Örneğin bu dönemde öğrenciler arasında okul öncesi öğretmenliği  ve psikolojik danışmanlık revaçta” dedi.





9 Aralık 2013 Pazartesi

Fal bahane  Türk kahvesi şahane

Türk kahvesi kültürel miras listesinde

 Polatlı’da da , UNESCO tarafından  İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kabul edilen Türk kahvesi   geleneği devam etmekte.

Geçmişten bugüne günün her saatinde  ve her çeşit mekanda hazırlanışı ve sunumu ile  tiryakilerinin gönlünde taht kuran  Türk Kahvesi;UNESCO tarafından  İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kabul edildi. Piyasada yaygın olarak bulunmaya başlanan  farklı çeşitleri olsa da  evde, ofiste, cafede tercih Türk kahvesi. Midas Cafe’de  müşterisine iki yıldır  kahve ikram eden   genç garsonlardan Atakan Salçın, 20 yaş üstü gençlerin  Türk kahvesini çok sevdiğini  söyledi.

Türk kahvesinin yemeklerden sonra  yediden yetmişe  sevilmesinin iki sebebi var diyen Salçın: “ Bizim müşteri  portföyümüz çok farklı yaş gruplarından oluşuyor. Yaşı itibariyle olgun diyebileceğimiz müşterimiz  geleneksel  olarak yemekten sonra kahve içmeyi   tercih ediyor. Gençlerin kahveyi sevmesinin ise  iki sebebi var. Birincisi yemekten sonra kahve içmek ikincisi kahve içtikten sonra fal baktırmak, dedi.

TÜRK KAHVESİ KÜLTÜREL MİRAS LİSTESİNDE

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Bakü’de gerçekleştirilen ve 103 ülkeden yaklaşık 800 delegenin katıldığı Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetler Arası Komitenin 8. Toplantısı’nda İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine aday gösterilen 31 dosya incelendi. Türk Kahvesi ve Geleneği adaylık dosyası bu sabah (dün) oturumunda kabul edildi. Artık UNESCO tarafından Türk kahvesi kültürünün etrafında şekillenen gelenek ve toplumsal uygulamaların korunmasına yönelik ciddi adımlar atılacak” dedi.
 HIDRELLEZ DE SIRADA
Bakan Çelik, “Şimdi sırada ‘“Bahar Kutlaması: Hıdrellez/St. George Günü (ortak dosya)’ ve ‘Ebru: Türk Kağıt Süsleme Sanatı’ var” dedi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, insanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine dahil edilen unsurlar ise şöyle sıralandı: Meddahlık, Mevlevi Sema Törenleri, Aşıklık Geleneği, Karagöz ve Nevruz, Geleneksel Sohbet Toplantıları, Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali ve Alevi-Bektaşi Ritüeli Semah, Tören Keşkeği Geleneği, Mesir Macunu Festivali, Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneği.


Kanseri çalışarak yendim

Yaşı yetmiş işi bitmemiş

Tam 70 yılını bu mesleğe vermiş bir ayakkabı ustası Rafet Gürlek, ilkokulu bitirir bitirmez başladığı mesleğini çok sevmiş.Hala gece gündüz işinin başında öyle ki 17 yıl önce yakalandığı kanser hastalığını çalışarak yenmiş.

Rafet Gürlek, 1938 Romanya –Köstence’den daha bir yaşında iken Polatlı’ya göçen bir aileye mensup. 12 yaşından bu yana aralıksız sürdürdüğü mesleğine aşık bir usta Rafet gürlek. Tam 80 yaşındaki usta, "Kanseri çalışarak yendim. Bu dükkan olmasaydı ölürdüm" diyor, bu sevgisini anlatırken. Ayakkabıcılık onun baba mesleği olmasa da ustası Hüsnü Yurdakul’dan çok sağlam çıraklık eğitimi almış.

Polatlı’da ayakkabıcılık mesleği altın çağını yaşarken, Rafet Gürlek’de ustasının yanında çıraklık yapmış ilk zamanlar. Çok küçük yaştan beri mesleğin içinde olduğu için, yemeni, çarık gibi bugün üretilmeyen çeşitleri de zamanında yapmış ayrıca. İşini çok sevmesi, mesleğindeki başarıyı perçinlemiş. Dükkan açmak için henüz erken diyenlere karşılık O çok kısa bir süre içinde 1946 yılında ilk dükkanını açmış. Dükkanın bereketiyle evini geçindirirken ilçeye de pekçok çırak kalfa yetiştirmiş.
BU DÜKKAN OLMASAYDIM ÖLÜRDÜM
Tabii kendi işini kurmak kolay olmamış Rafet Gürlek için. Savaş yılları ve kıtlık kol geziyor her yerde. Gürlek, "Ama o zamanlar ustalık kolaydı ve çok saygı görürdü. Esnaf seviyordu dürüst insanları. Polatlı’da şimdi genç esnafları tanımıyoruz. Eskiden hepimiz birbirimizi tanıdığımız için birbirimize güvenirdik. Sermayesi olmayana elden yardım bile edilirdi. Dükkanımı 70 yıldır ‘bismillahla açar Allah’a şükrederek’ kapatırım, dedi.
KANSERİ ÇALIŞARAK YENDİM
Zanaatkârlığının en verimli çağında bir rahatsızlığı sonucu hastaneye gittiğinde Rafet Gürlek, hiç beklemediği bir teşhisle karşı karşıya kalır. Gürlek o acı günleri şöyle anlatıyor: “ Doktorlar ağız tabanı kanseri olduğumu söyledikten sonra Ankara’da çok büyük bir operasyon geçirdim çeneme çelik taban koyuldu. Kanser oldum diye köşeme çekilmedim. Bu dükkanda sabah sekiz akşam beş çalışarak kanseri yendim. Bu dükkan olmazsa çoktan ölürdüm, diye anlattı.
ESNAF KEFALETİN PLAKETİ

Rafet Gürlek, ömrümü bu meslekte geçirdim. Bu dükkanda ölünceye kadar çalışacağım. Esnaf Kefalet Başkanı Ertuğrul Kıymaz’ın verdiği plaket mesleğimin en güzel hatırasıdır, beni çok gururlandırdı, dedi.