6 Mart 2014 Perşembe

BİR KADIN
(8 Mart Dünya Kadınlar Günü)
 Bir Kadın, yorganın  içine sokuldu  ve düşlere daldı…
Bir Kadın, gece vardiyasında; uzun boylu esmerce
Makinesinin başında gözlerinden uyku akıyor!
Bir başka Kadın; çocuğunu emziriyor sevgiyle
Mutlu bir Kadın: erkeğine sarılmış güvenli.
 Kadın ağlıyor, öfkeli! Kocası aldatmış içi yanıyor!
(Erkekler eşini bir kadınla aldatmıyor mu? Bu ne yaman çelişki)
Başka Bir ev;
Bir Kadın, lütfen yapma diyor, kaba kaba elleriyle kendini dövene;
(Döven erkek küçük bir çocuk!)
(Annesine lütfen vurma, ne olur seni üzmeyeceğim!diye yalvarıyor)
Kadın çaresiz, morluklarla nasıl çıksın sokağa?..
Mekan  değişir takma adı ile ‘Bir Kadın’  şarkı söylüyor; yorgun
Burası bir bar ve aç gözlü müşteriler(1996)
(Yıl 2014 Bar Kadını telaffuzu maziye gömülse de; gözler hala  aç?)
Bir Genç Kadın’a,müjde ! Anne olacaksınız, dedi doktor.
Artık nefes aldığı sürece çocuğu için var.
Köyde Kadın, üç-beş çocuk ve hep çalışan.
 Şehirli Kadın, özgür görünen gizli mahkum.
 Sosyete Kadın, ikoncan, sevgisiz bir boşlukta gezinir.
Bir  Kadın eşitim derse bak o zaman; külahlar değişir
 Yalnızdır işte o zaman!
Çabuk biter beraberlikleri, sevgileri, aşkları(70-80-90’lar böyle)
( 20. yüzyıl Kadın çağı! Onlarsız  olmuyor reklamlar vee yine  yalnız?)
(Artık ne kadın erkeğe: ne erkek kadına katlanmıyor; anlık paylaşımlar moda)
Bir Kadın sevmiş, boyun eğmiş, beklerim demiş sonsuza…
(Anlamış Hanyayı Konya  çok çooook beklemiş…)
 Bir Kadın  düşmüş! Kimin için? Kimlere  göre?...
 O düşmüş Bir Kadın P…… paralar kazandırır  kim düşük’tür  size göre?
 Hanımefendisi olan Bir Kadın ise sükse atar belki o parayla(?)
( Aşklar bile alınıp satılır olur parayla)
Bir Ana Kadın,  acı  çeker !
 Tarlada çapa  yapar iki büklüm!
 İşçi Bir kadın, pamuk toplar ovada güneş yanığı yüzüyle
Evlatları için!...
Karadeniz’de kadın, sırtında selesi fındık toplar, erkeği kahvede
Yönetici Bir Kadın, müdür, bakan, milletvekili, başbakan..
Acımasız oluvermiştir birdenbire?...
Çarklar kadınsılığını almış; erkekleşmiş Bir Kadın
Verimsizdir sevgiden yana, çıkarları peşi sıra sever gibi görünür(!)
Bir Kadın’dır yine de adı sevgiyle anılsın ister!
Dokunulmak, sevilmek, insanım diye haykırmak!
Yıldızları tek tek saydırmak varsa sevdiğine.
Bir Kadın, sanatçı, rengarenk tablo gibi ruhu kelebek
Bir Kadın, dünyadaki hem cinsleri gibi…
Çocukluğu, genç kızlığı iş hayatı bir yana;
 Evi olsun içinde seven bir erkeği .
(Acaba artık kadınlar  böyle mi düşünüyor?...)
Kumadır Bir Kadın, diğer kadının gözünde.
Kibarcası metrestir   kürkler hayal eden.
 (Şimdi Bir Kadın metres ‘out!’ Çapkın leydi ve centilmenler ise ‘in’)
Eskiden Bir Kadın ‘eksik etek’tir denirdi kısacası
( Yakıştırması fi tarihte kalmadı mı)
9 ay 10 gün fazlası olan erkek-lerin anası, bacısı, eşi;
Bir Kadın! Sadece Bir Kadın!Değil mi.
Bir Kadın’ın namusu kirlendi  diye ölüm fermanı verilir!
Aile meclisiymiş(!) heyhat? Nasıl kıyar anası kızına?...
Bir Kadın’ı kim kirletir? Temiz, saf, masumiyet(!)Niçin?
(Geçti Bor’un pazarı Sür E…Niğde’ye)
Bir Kadın bazen sevmese de evlenmek zorundadır.
Bir Kadın’ın  babası, kocası, ağabeysi yani koruyucuları(!)
Ne yazık ki diğer Bir Kadın’ın korkunç rüyası, kabusu, kirleticisi…
Bir Kadın, kimi din iman, tarikat ile dikkat çekmemeli!
Bir Kadın, modern, eğitimli, aydına benzemeli!
Bir Kadın, ayıp, günah, haram, helali bilmeli!
(Giyeceği, yiyeceği, eğleneceği, yatacağı)
(Erkekler tarafından fetva ile  belirlenir…)
Bir Kadın, bütün bunları bertaraf eder
Tomurcuk gül memelerinde sevgi çiçekleri açtırır ki

Kadındır! Güçlüdür!(1996-2014)

5 Mart 2014 Çarşamba





Ressam Selma Erişen, içindeki cevherin izini sürüyor…

VE GELİN GÖRÜMCELER DE DÜNYA RESSAMLAR GÜNÜ’NDE…

Ressam Selma Erişen ilkokuldan arkadaşlarım ‘defterlerine resimler yaptığımı söylediklerin’ de doğuştan gelen resim yeteneğimin izini sürmeye başladım.

GELİN GÖRÜMCELER DÜNYA RESSAMLAR GÜNÜ’NDE…
GİRİŞ: Sanat toplumun öz değerlerinden doğar ve toplumdan ayrı düşünülemez. Toplumun gelişiminde çok rol oynayan sanatın bir kolu var ki imgeleri ve hayalleri renklerin dili ile tuvallere çizerek insanı, doğayı tanımaya ve anlamaya çalışır. 27 şubat Dünya Ressamlar Günü etkinliğinde Anse’de ressamlarla birlikte Tuvalı başında elinde fırçası ile resim çalışması gerçekleştiren ressam Selma Erişen’le ayaküstü sanat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
BAŞARILI RESİM KARİYERİ AİLEDEN
Türk Resim sanatına, tuvaller üzerinde en güzel sergilediği karakalem figürler ve renklerle harmanlayarak muhteşem tablolar gerçekleştiren ressam Selma Erişen görsel sanat şölenine hazırlanıyor gibiydi.Röportajıma röportajıma geçmeden önce,bu derece sıcak samimi iltifatlar alacağımı düşünmeye vaktim olmamıştı. Yoğun etkinlik çalışmasında katıldığımız 27 Şubat Dünya Ressamlar Günü’nde bize de zaman ayırabildiği için, öncelikle tebessümü yüzünden eksik olmayan Selma Erişen’e çok teşekkür ediyorum.

RESİM TOPLUMUN GİZEMLİ AYNASIDIR

Sanat toplumun öz değerlerinden doğar ve toplumdan ayrı düşünülemez. Toplumun gelişiminde çok rol oynayan sanatın bir kolu var ki imgeleri ve hayalleri renklerin dili ile tuvallere çizerek insanı, doğayı tanımaya ve anlamaya çalışır. 27 şubat Dünya Ressamlar Günü etkinliğinde Anse’de ressamlarla birlikte Tuvalı başında elinde fırçası ile resim çalışması gerçekleştiren ressam Selma Erişen’le ayaküstü sanat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 1959 Ankara doğumlu sanatçı Selma Erişen’in babası Kars-Sarıkamışlı Annesi Bayburtlu Telekom’dan emekli olduktan sonra resim üzerin yoğunlaşmış. Erişen, Ailemde de resimle uğraşanlar var. Yıllar önceydi tesadüfen ilkokul arkadaşlarıma rastladığımda onlar bana “Sen hatırlıyor musun biz ilkokuldayken hepimizin defterlerinin bir sayfasına resim yapardın” dediler ben bunu unutmuştum onlar bana hatırlattı diye bahsetti.

SELMA ERİŞEN RESİM SANATINI ANLATTI

Sanat sonu olmayan bir yolculuk ve ben ömrümün sonuna kadar resim yapacağım diye bahseden Selma Erişen, resim sanatında renk, doku, format, kompozisyon teknik ve akımlardan söz etti.Erişen: “Daha önce kendi atölyemde çalışırken de şimdi şu an evimde serbest çalışırken de resim tekniğimi geliştirmeye yoğunlaştım. Desen vb. karakalem çalışması yaptım. Sergiler açtım, karma sergilere katıldım,Kanal B televizyon programın ‘Sende dene programında yer aldım. Kültür Bakanlığı tarafından resimleri eser değerindedir diyerek onore edildim. İki kişisel sergi olma üzere y onu aşkın sergiye iştirak ettim. Madalyon’da şu an Sultan Arat galeride 14 Şubat Sevgililer günü tablom bulunmakta. Didim Akbük’te sergiye katıldım. Çoban Ressamla ‘da birlikte çalışmalarımız oldu” dedi. Daha sonra Türkiye ve farklı illerden ve Azerbeycan’dan gelen usta ressamlarla aynı havayı solumaktan aldığı memnuniyeti ifade etti.
SANATÇILARIN MESAJI…
Ressam olmak isteyenlere de anlamlı mesajlar veren sanatçımız, “Resim doğuştan bir yetenek ama yaşı küçükse Güzel Sanatlardan eğitim alarak resim sanatçısı kendini yetiştirmeli” dedi ve ressamların kendin ifade ediş tarzı olduğundan söz etti.Erişen: “Yeteneğiniz dışında iyi bir ressam olmak için usta ressamların atölyesine devam ederek,tekniğini öğrenerek ,anatomi ve resim hakkında yazılanları takip ederek bilinçli bir şekilde resim eğitimi ile ustalaşabilir.Okul veya hocadan, teknik, ışık, gölge, anatomi mutlaka öğrenilmesi gerekir. Sonrasında çok çeşitli resim akımlarından yağlıboya, suluboya eline yatkın olanı seçer. Resim sanatı çok çalışmak gerekir. İşçiliği zor yıllara uzanan tecrübee gerekir . Ustaların, fırçasından, duruşuna kadar her ince detay ve evrene duyarlılık önemlidir” dedi.
DÜNYA RESSAMLAR GÜNÜ ÇOBAN RESSAMIN MAHARETİYLE UNESCO YOLUNDA
27 Şubat Dünya Ressamlar Günü hakkında değerlendirmelerde bulunan ressam Selma Erişen: “Çoban Ressam öncülüğünde ve maharetiyle bu çalışmayı başlatmış olduk. Çok güzel bir fikir olarak değerlendirmekteyim. Girişken ve sanatçı ruhu olan Ressam Süleyman Şahin’le birlikte Dünya Ressamlar Günü Unesco terafından kabul edilmesi için çalışıyoruz. Ressamlar Günü’nün Türkiye çapında dokuzuncusu kutlandı ama 10. yılında UNESCO’dan karar çıkarsa dünya çapında da kutlamayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.

GELİN GÖRÜMCELER RESSAMLAR GÜNÜ’NDE…
Sanat sessiz çığlıkların devingen hayatın zengin armonisi ile yaşadığımız çağda olaylara tepki, çağdaş kentin değişen, huzursuzlaştıran ayrıştırıcılığına karşı 27 Şubat Dünya Ressamlar Günü’nde Tekkayalar ailesin şekil şeme ve boyutu göz ardı ederek birleştirmiş. Ortaokuldan beri resim (45) yapan Şebnem Tekkaya ve ressam görümceleri Gülay Nalcı Tekkaya ve Tüzün Bayır ANSE’de buluşup Dünya Ressamlar Günü’nü kutladılar. Bu kutlamaya duyarsız kalmayan Şebnem Tekkaya’nın eşi aile bireylerini yalnız bırakmayarak Dünya Ressamlar Günü’nde gazetemize ailece poz verdiler.

ŞEBNEM: RESSAMLARA YAŞARKEN DEĞER VERİLSİN
Hem genç hem güzel ve iki çocuk annesi olan sözlerinin başında ‘her şeyin başı sevgi’ diye niteleyen Ressam Şebnem Tekkaya Dünya Ressamlar Günü’ne görümcelerinin haberdar etmesiyle katılmış ve pekçok karma sergiye katılmış şimdi ilk kişisel sergisini açmaya hazırlanıyor. Tekkaya: “Resim ve müziği çok seviyorum. Pekçok Karma sergiye katıldım. 60’dan fazla tablomla kişisel sergim için hazırlanıyorum. Burada olmaktan çok memnunum sanatçıların yaşarken değil hep öldükten sonra değerlerini veriyorlar” diye konuştu.
Gürkan Tekkaya: Ablamı, kızkardeşimi ve eşimi sonuna kadar destekliyorum, dedi.
 —Çoban Ressam ile birlikte.
Azerbeycanlı ressam Nevai Metin Memedoğlu röportajı

Fırça izlerinde Azeri,Türk ve Rus kültürünün izi…
Azerbeycanlı ressam Nevai Metin Memedoğlu ile buluşmamız Anse’de 27 Şubat Dünya Ressamlar Günü etkinliğinde canlı performans esnasında gerçekleşti.
AZERBEYCANLI RESSAM NEVAİ METİN VE ÇOBAN RESSAM, MEMİK RESSAMIN DOSTLUĞU
Dünya kültürlerini özümsemiş mütevazi, naif ve oldukça sohbet canlısı sanatçı Nevai Metin Memedoğlu ile spontane bir röportaj gerçekleştirdik. Kısa söyleşimizde Dünya Ressamlar Günü başta olmak üzere genel olarak resim sanatının dünü, bugünü ve yarını üzerine yoğunlaştık. Nevai Metin, Türkiye ve dünyanın tanınmış ressamı Süleyman Şahin’in 27 Şubat Dünya Ressamlar Günü daveti üzerine buraya geldiğini iki yıl üst üste Dünya Ressamlar Günü etkinliğine katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Azerbeycanlı ressamla söyleşimizi aktarmadan önce kendisine teşekkür etmekten sevinç duyarım.
SANATIN GÜNEŞ OLUP GÖNÜLLERE GÜZELLİK VERDİĞİ ÜRETKEN GÜNDE..
Nevai Metin Memedoğlu Bakü’de ferdi ve karma sergilerim oldu. Ve Türkiye’de İzmir’de 2010 yılında sergimiz oldu. Türkiye’de ressamlık ve ressamlar daha öndedir. Yani Türkiye’nin özgürlüğünün 90. yılında Azerbaycan ise 20. yılında O yüzden resim istediği yerde olmasa da resimlerimde dünyanın kültürünü yansıtıyorum. Sanata bakış açıma göre resim para için yapılmaz. O zaman o sanat olmaz. Yapıldıkdan sonra satılır çünkü i yaşamak için çalışmak zorundayız. Benim de bir reklamcılık şirketim var. Onunla geçimimi sağlarım, resmi sanat için yaparım…

NEVAİ METİN MEMEDOĞLU KİMDİR?

Nevai Metin: “1965 yılında Azerbaycan’ın Gazah ilinde doğdum. Yalanı sevmem, yarınmağı sevmem. Çocukluğumdan resim yapmayı sevdim. 1982 yılında Azerbaycan Pedagoji Üniversite’sinin Bedii Grafika (gözel sanatlar) fakültesini kazandım. Çocukluğumdan anneannemin himayesinde büyüdüm. Çok severdi beni. O yüzden ne yapsam karışmazdı bana. Resimlerimi korurdu herkesten. Kimse benim resimlerime tokunamazdı…
Üniversite yıllarımda gazetelerde resimlerim basılırdı. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir kaç vezifelerde çalıştım. Ama resim beni bırakmadı. Özel şirketimi kurdum. Ama resmi unutmadım, unutamadım. İki yıldır Türkiye’de kutlanan Dünya Ressamlar Günü’ne ben de katılmaktayım. Kendim aynı zamanda Uluslar arası Aktivist Sanatçılar Birliği’nde Azerbeycan temsilcisiyim”dedi.

HALK BİZE GELMEZSE BİZ KÖY MEYDANINA PAZARA HALKIN AYAĞINA GİDERİZ…

Azerbeycan’dan 27 Şubat Dünya Ressamlar Günü için Çoban Ressam Süleyman Şahin’in daveti üzerine geldim. Çok memnunum Dünya ressamla günü adına mücadele eden Süleyman Şahin doğru yoldadır. Şair Ümit yaşar Işıkhan’ın da bir sözü var ‘ malumumuz üzre dünyada sanata biraz sevgi azaldı bu Türkiye’de de böyle Azerbeycan’da da.. tüm dünyada da böyle ‘ Eğer okurlar ve çizerler bize gelmezse biz onların ayağına gidelim o zaman bir köy meydanında, bir Pazarda resim yapalım, şiir okuyalım. halk gelsin nasıl resim yapıyorlar diye baksınlar. Sanatla iletişim kursunlar. Bugun ANSE’deki canlı performansın en önemli özelliği de bu.

HERKESİN BİR GÜNÜ VAR NEDEN DÜNYA RESSAMLAR GÜNÜ OLMASIN?

Metin, Dünya Ressamla Günü adına mücadele eden Süleyman Şahin doğru yoldadır diyerek Çoban Ressam’a destek veren Ressam, “Herkesin belli bir günü var ressamlar günü neden olmasın? Dünya bunu bir gün mutlaka kutlayacak. İki yıldır Türkiye’de kutlanan Dünya Ressamlar Günü’ne ben de katılmaktayım. 

Aktivist Sanatçılar Birliği Türkiye Başkanı Şair Ümit yaşar Işıkhan’ın da bir sözü var ‘ malumumuz üzre dünyada sanata biraz sevgi azaldı” der, “Bu Türkiye’de de böyle Azerbeycan’da da..tüm dünyada da böyle” fakat, Ümit Bey der ki ‘ Eğer okurlar ve çizerler bize gelmezse biz onların ayağına gidelim o zaman bir köy meydanında, bir Pazarda resim yapalım, şiir okuyalım. Halk gelsin nasıl resim yapıyorlar diye baksınlar. Sanatla iletişim kursunlar,”der. Metin, bu gün geçen yıl Azerbaycan’da da kutlanıyor Dünya Ressamlar Günü dünyaya armağan olacak mutlaka bir gün, diye konuştu.

KÜLTÜRLERİN BULUŞMASI, KAVUŞMASI ÇOK ÖNEMLİDİR

Ressam Nevai Metin, renklerin ahengi kültürlerin ahengini yansıtır tuvallere diyerek Dünya Ressamlar Günü etkinliğinde kültürlerin kaynaşması en önemli kompozisyonu oluşturuyor dedi. Metin daha sonra sohbetini şöyle sürdürdü: “Burada resim etkinliğinden de önemli olan ressamlar dayanışmasının gerçekleşmesi, birliği münasebeti konuşmaları aynı ortamı yaşamaları bu ayrı bir güzelliktir. Süleyman Beyin davetine de ayrıca teşekkür ederim. Arkadaşlarla tanıştım. Fakat ben Ankara’da yeni değilim Çayyolu’nda Antıgon sanat evinde kişisel sergi açtım” diye anlattı.

ÖMEROĞLU: NEVAİ METİN AZERİ VE RUS KÜLTÜRÜNÜ TEMSİL EDER

27Şubat Dünya Ressamlar Günü’nde ressam arkadaşlarına destek olamk amacıyla orada bulunan ressam Kemal Hacı Ömeroğlu Azaerbeycanlı ressamın değerinde söz ederek övgüler yağdırdı. Ömeroğlu: “Nevai Türkiye’ye gelmiş Türkiye’de resim yapan ressamların en önde gelenidir. Harika bir ressam Azeri ve Rus kültürünü çok iyi temsil eder. Hem alt yapısı hem eğitimi hem pratiğiyle muhteşem bir ressamdır. Değerli bir sanatkar.”





2 Mart 2014 Pazar

Polatlı uzunyol otobüslerine kapalı tek
terminal!
SEVİNCİN VE HÜZNÜN KESİŞTİĞİ NOKTA: POLATLI TERMİNALİ” 
Polatlı terminal esnafı: adımız terminal!
Başkanların hiçbiri terminali değiştirmedi!
100.000 nüfuslu Polatlı’ya bu terminal yakışır mı?
SEVİNCİN VE HÜZNÜN KESİŞTİĞİ NOKTA: POLATLI TERMİNALİ”
Polatlı Terminali esnafı’ndan yasin erten, yıllardır yaşadıkları şikayetleri dile getirdi.Yasin Erten, Polatlı Terminali’nde 35 yıldır esnaflık yapması dolayısıyla gazetemize çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
1976’da terminalin ilk hizmet vermeye başladığı günden beri buradayım. hayatım burada geçti ve terminalde değişen hiçbir şey yok. Terminalin açıldığı ilk hizmet yıllarında işlerim daha güzeldi dedi.
Türkiye’de bir tek Polatlı’da uzun yol otobüsleri otogara girmiyor.
Yasin Erten, terminalin sorunlarına değinirken, Türkiye’nin her yerini gezdim. Büyük şehrinden kasabasına 24 saat terminalleri açık bir bizim terminal akşam 8:30 oldu mu bir bekçiden başka kimse kalmıyor ve kör nokta oluyor.
Polatlı Terminali, Marmara, Akdeniz ve Ege’nin kesiştiği; Karadeniz’e, Doğu ve Güneydoğu’ya giden yol güzergahı üzerinde. Aklınıza gelen her şehrin gidiş ve dönüş yolu bir adım ötemizden geçiyor ama, hareketli olmayan tek yer; Polatlı Terminalimiz.
YOLCULAR OTO STOPÇU KONUMUNA DÜŞÜRÜLÜYOR
Adı terminal geçen, Polatlı Terminali’nde hayat erkenden durduğu gibi 100.000 nüfusu geçen insanıyla, trafikte adı pilot bölge olan Polatlı’dan uzun yol yolcusunu almak ya da gideceği yere ulaştırmak için arabaya bindirirken veya indirdikten sonra; otostopçu konumuna düşürülüyor, dedi.
HER GELEN BAŞKANA ÇIKTIK
Yasin Erten, esnaflık yaptığım Polatlı Terminalinden şikayetlerini dile getirirken yanlış anlaşılmasın, sözüm sadece şimdiki başkanımıza değil, dedi.
Terminale doğru dürüst aile girerken tereddüt ediyor. Biz 40 yıldır ekmeğimizi buradan çıkarıyoruz. Her gelen başkana başvurduk. Kaç kez belediyeye çıktık. “Tamam diyorlar ama biz çıkınca, ardımızı aramıyorlar. 20 senedir terminal yeri değişecek deniliyor ki yeri gayet güzel. Önüne yeşil alan yapılacağına, otobüslerin gireceği bir alan düzenlemesi yapılırsa güzel olur. Bu yol çok işlek eğer yola uzak olursak uzun yol arabaları için zor olabilir. 15 senedir bir terminal projesinden söz ediliyor fakat aslı çıkmadı! dedi.
YASİN ERTEN, TERMİNAL KÜLTÜRÜMÜZ GELİŞMEDİ
Terminal, şehirlerarası taşımacılığın dışında iyi bir terminal olursa, uzun yol otobüsleri girer . Uzun yol otobüslerinin girmesi demek; terminal ekonomisini can landırır. Terminalin durgun yapısına hareket getirir. Firmaların yazıhaneleri burada olur. Yolcuya kaliteli hizmet sunulur. Yazıhaneler terminalini çinde olsa, bir çay molası, bir yemek, tuvalet, taksi ihtiyacı, derken terminal işletmesi işlevsellik kazanır. Bu da doğrudan Polatlı ekonomisinin girdi hanesine işlenir büyük bir kazançtır nedense 1976’dan beri bu kaynak göz ardı edilmektedir.
TERMİNALİNDURUMU BUNDAN İBARET
Müşteri hiç yok!
Bir diğer esnafımız Bayram Yavaş, çay salonu işletmecisi. O da 1976’dan beri terminalin ilk açıldığı günden itibaren burada olduğunu söyledi. İlk açıldığında manifatura dükkanları bile olan terminalin eski görkeminden eser olmadığını anlatarak ‘Bizim işler durdu!’diye dert yandı.