Bir numara Safranbolulu Kanber!
1 evli çift ve
akvaryumlu Bahadır Nergis’in huzurevi hikayesi…
1946’da Ankara’ya
taşınan Safranbolulu Niyazi Kanber Polatlı Huzurevi’nin açıldığı ilk günden bugüne
tam 13 yıldır bir numarası olarak Polatlı Huzurevi’nde yaşadığını
kaydetti.
Polatlı Huzurevi sakinlerinden 84 yaşındaki Niyazi Kanber,
1980 ve 90 arasında ihtilalin bürokratıyım diyerek özel hayatını kısaca anlattı. 1946’da
Ankara’ya taşınan Safranbolulu Niyazi Kanber Polatlı Huzurevi’nin açıldığı ilk
günden bugüne Huzurevi’nin bir numarası olarak burada yaşadığını
kaydetti. Kız kardeşiyle birlikte Huzurevi’nde yaşayan Niyazi ve Müjgan
Kanber Kardeşler tam tamına 13 yıldır burada olduklarını ifade ettiler. Niyazi
Kanber: “ Artık 13 yıl Polatlı Huzurevi’nde yaşayınca yerli ve ev sahibi gibi
olduk. Huzurevi’nde ilk günden bugüne burada kalan bir numarayım. 2001/ 7
Ocakta geldim. Kızkardeşim Müjgan
tekerlekli sandalyede 6 yıl önce geldi. Burada mutluyuz. Sıkıntımız yok.
Aile birliği ve bütünleşmesi halindeyiz. Artık 13 yıl Polatlı Huzurevi’nde
yaşayınca yerli ve ev sahibi gibi
olduk”dedi.
1980 VE 90 ARASINDA
İHTİLALİN BÜROKRATIYIM
84 yaşında olmasına
rağmen yaşamdan kopmayan, gündemi yakından takip eden Niyazi Kanber, 1980
ve 90 arasında ihtilalin bürokratı
olduğunda söz ederek hikayesini şöyle aktardı: “PTT Genel Müdürlüğü’nde el
koyan Servet Bilgi Paşa, Erzurum’da
benim bölük komutanımdı.1956-57 senesinde
yüzbaşıydı O. Emin Başer’e o da Ankara Muhaberat taburundan yedek subay onun
komutanıydı beni Ankara PTT Bölge baş müdürü yaptı. Yozgat’ı, Kırşehir’i ve bir
de Bolu’yu bana bağladı. 1995 yılında da emekli oldum. Emekli olunca eşimle birlikte
Hac vazifemizi yerine getirdik. 2 sene sonra eşim vefat etti. Üç evladım var
üçü de evli ve eğitimliler. Amerika’da ve İstanbul’da yaşıyorlar” diye anlattı.
POLATLI’NI SANTRAL
BİNASININ EK İNŞAATINI YAPTIRDIM
Ankara PTT Bölge Baş Müdürü Niyazi Kanber’in Polatlı
Huzurevi macerası Polatlı’nı santral binasının ek inşaatını yaptırdığı dönemde başladı diyerek sözlerine şöyle
sürdürdü: “O zaman yıl 1984 senesi baş
müdürdüm. Mülazım Ünal bizim elektrik işlerini yapıyordu. Tesadüfen
karşılaştık. Huzureviyle ilgili hayırlı
bir işimiz var diyerek tuttu buraya
getirdi beni o günden bu yana buradayım.”
MÜLAZIM BEY GETİRDİ ALLAH DEVLETE MİLLETE ZEVAL VERMESİN
Huzurevi’nden çok
memnun olduğunu ifade eden eski baş
müdür emeklisi, buraya yatabilmek için
dairesini sattığını söyledi. Kanber: “Maaşımda güzel yaşamama elveriyor.
Çocuklarım telefonla hatırımı soruyorlar. Kardeşim benim dert ortağım. Burası
kırsal huzurevi olması dolayısıyla kendi kültürüne uygun arkadaş edinmek
oldukça zaman alıyor” dedi.
ÖLÜM BURASI İÇİN ÇOK BASİT
Huzurevi ortamının olumlu yönlerinden söz eden
Emekli Baş Müdür, dışarıda hayat şartlarının çok zor olduğundan
söz ederek : “Hayat şartları insanın psikolojilimizi bozar. Burada aidat ve
fatura ödemiyorsunuz. Elektrik gaz derdi yok. Bol bol kitap okuyorum. Televizyonda fasılı
bulur iştirak ederim. Gazetelerim ayağıma gelir. Yeğenlerim ta İstanbul’dan sahaflardan istediğim kitapları
bulur gönderir” diye bahsetti.
KENDİ İMKANLARIN
VARSA BURASI DA GÜZEL
Kanber, emekli olmanın dışında artı bir gelire sahip
olmanın önemini ise şöyle anlattı: Devletin artırımının üzerinde burayı güzelleştiriyorum.
Çocuklarımla altışar ay kaldım. Onlar modern yaşamın çalışma şartları gereği
mutfak adabını neredeyse kaldırmış ama bu gönül
bağlarımızın koptuğu anlamına gelmez. Bugünkü
medeniyetin dayattığı bir kural bu. Onları
çalışıyor torunlar yatılı mektepte. Öyle…” diyerek huzurevi’nin sosyal bir
ihtiyaç olarak gerekliliğini savundu.
YA İKİ MESLEK YA İKİ
LİSAN YA İKİ FAKÜLTE BİTİRIN
Emekli Baş müdürün gençlere aktaracağı birtakım tecrübeleri
ve öğütleri de vardı. Kanber: “Beni ziyeret
eden liseliler, genç kızlara, erkeklere, ya iki meslek , ya iki lisan ya fakülte
bitirin aşağısı kurtarmaz diyorum. Pik yapıp yükselmeye bakın ortada kalmayın. Ortada kalırsanız üst
tabakadakiler sizi ezer. Onun için bütün
çocuklarımı fakülte okuttum elhamdülillah. Üçü de lisan dolu. Öyle…
Ah ahh öyle işte diye” iç
çeken huzurevi sakini Niyazi Kanber son
olarak ,”Allah devlete millete zeval
vermesin. İnşallah devlet sosyal gelişmeyi daha güzel yapar da paylaşma
dayanışma daha çoğalır”dedi.
FENERBAHÇE YAŞAMA SEVİNCİ VERİYOR
Kanber çok eski fener bahçeli olduğunu gözleri
parlayarak anlattı. 53 ten beri Fenerbahçeliliğinden gururla söz eden Niyazi
Kanber: “ Bu yaşımda Fenerbahçeli olmak bana yaşama sevinci veriyor. Kız
kardeşim Müjgan’ın burada olmasından çok memnunum. Ağabey kardeş zaman iyi geçiyor.
Her şey ayağımıza geliyor” diye tüm Polatlı’ya Polatlı Huzurevi’nden memnun
olduğunu iletmemizi istedi.
RECEP SUNA ÇİFTİ 90
YAŞINDA
YILLIK EVLİ
15 YAŞINDA
EVLENMİŞLER
Bulgaristan göçmeni
olan Recep-Suna çifti 75 yıllık evli ve İki tane evlatları var. Kırıkkale’den gelmişler.
Karı koca sohbet ederek huzurevinde yaşıyorlar.
AKVARYUMLU ODA
Bahadır Nergis, “65
yaşındayım uzun süredir burada yaşıyorum
ve çok memnunum. 2 yıl önce akvaryum edindim bana
stres attırıyor” diye bahsetti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder