7 Ocak 2014 Salı

Bir numara Safranbolulu Kanber!

1 evli çift ve  akvaryumlu Bahadır Nergis’in huzurevi hikayesi…


  1946’da Ankara’ya taşınan Safranbolulu Niyazi Kanber Polatlı Huzurevi’nin açıldığı ilk günden bugüne tam  13 yıldır  bir numarası olarak Polatlı Huzurevi’nde  yaşadığını  kaydetti.
Polatlı Huzurevi sakinlerinden 84 yaşındaki Niyazi Kanber, 1980 ve 90 arasında ihtilalin bürokratıyım diyerek  özel hayatını kısaca anlattı. 1946’da Ankara’ya taşınan Safranbolulu Niyazi Kanber Polatlı Huzurevi’nin açıldığı ilk günden bugüne Huzurevi’nin  bir numarası olarak  burada  yaşadığını  kaydetti. Kız kardeşiyle birlikte Huzurevi’nde yaşayan Niyazi ve Müjgan Kanber Kardeşler tam tamına 13 yıldır burada olduklarını ifade ettiler. Niyazi Kanber: “ Artık 13 yıl Polatlı Huzurevi’nde yaşayınca yerli ve ev sahibi gibi olduk. Huzurevi’nde ilk günden bugüne burada kalan bir numarayım. 2001/ 7 Ocakta geldim. Kızkardeşim Müjgan  tekerlekli sandalyede 6 yıl önce geldi. Burada mutluyuz. Sıkıntımız yok. Aile birliği ve bütünleşmesi halindeyiz. Artık 13 yıl Polatlı Huzurevi’nde yaşayınca yerli  ve ev sahibi gibi olduk”dedi.
1980 VE 90 ARASINDA  İHTİLALİN BÜROKRATIYIM

 84 yaşında olmasına rağmen  yaşamdan kopmayan,  gündemi yakından takip eden Niyazi Kanber, 1980 ve 90 arasında ihtilalin  bürokratı olduğunda söz ederek hikayesini şöyle aktardı: “PTT Genel Müdürlüğü’nde el koyan Servet  Bilgi Paşa, Erzurum’da benim  bölük komutanımdı.1956-57 senesinde yüzbaşıydı O. Emin Başer’e o da Ankara Muhaberat taburundan yedek subay onun komutanıydı beni Ankara PTT Bölge baş müdürü yaptı. Yozgat’ı, Kırşehir’i ve bir de Bolu’yu bana bağladı. 1995 yılında da emekli oldum. Emekli olunca eşimle birlikte Hac vazifemizi yerine getirdik. 2 sene sonra eşim vefat etti. Üç evladım var üçü de evli ve eğitimliler. Amerika’da ve İstanbul’da yaşıyorlar” diye anlattı.
 
 POLATLI’NI SANTRAL BİNASININ EK İNŞAATINI YAPTIRDIM

Ankara PTT Bölge Baş Müdürü Niyazi Kanber’in Polatlı Huzurevi macerası Polatlı’nı santral binasının ek inşaatını yaptırdığı  dönemde başladı diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “O zaman  yıl 1984 senesi baş müdürdüm. Mülazım Ünal bizim elektrik işlerini yapıyordu. Tesadüfen karşılaştık.  Huzureviyle ilgili hayırlı bir işimiz  var diyerek tuttu buraya getirdi beni o günden bu yana buradayım.”
MÜLAZIM BEY GETİRDİ ALLAH DEVLETE  MİLLETE ZEVAL VERMESİN
  Huzurevi’nden çok memnun olduğunu ifade eden   eski baş müdür emeklisi, buraya yatabilmek için  dairesini sattığını söyledi. Kanber: “Maaşımda güzel yaşamama elveriyor. Çocuklarım telefonla hatırımı soruyorlar. Kardeşim benim dert ortağım. Burası kırsal huzurevi olması dolayısıyla kendi kültürüne uygun arkadaş edinmek oldukça zaman alıyor” dedi.
ÖLÜM BURASI İÇİN ÇOK BASİT
  Huzurevi ortamının olumlu yönlerinden söz eden Emekli  Baş Müdür,  dışarıda hayat şartlarının çok zor olduğundan söz ederek : “Hayat şartları insanın psikolojilimizi bozar. Burada aidat ve fatura ödemiyorsunuz.  Elektrik gaz  derdi yok.  Bol bol kitap okuyorum. Televizyonda fasılı bulur iştirak ederim. Gazetelerim ayağıma gelir. Yeğenlerim ta  İstanbul’dan sahaflardan istediğim kitapları bulur gönderir” diye bahsetti.
 KENDİ İMKANLARIN VARSA BURASI DA GÜZEL
 Kanber,  emekli olmanın dışında artı bir gelire sahip olmanın önemini ise şöyle anlattı: Devletin artırımının üzerinde burayı güzelleştiriyorum. Çocuklarımla altışar ay kaldım. Onlar modern yaşamın çalışma şartları gereği mutfak adabını  neredeyse kaldırmış  ama bu gönül bağlarımızın  koptuğu anlamına gelmez. Bugünkü medeniyetin  dayattığı bir kural bu. Onları çalışıyor torunlar yatılı mektepte. Öyle…” diyerek huzurevi’nin sosyal bir ihtiyaç olarak gerekliliğini savundu.
 YA İKİ MESLEK YA İKİ LİSAN YA İKİ  FAKÜLTE  BİTİRIN
  
Emekli Baş müdürün gençlere aktaracağı birtakım tecrübeleri ve öğütleri de vardı.  Kanber: “Beni ziyeret eden  liseliler, genç kızlara, erkeklere,  ya iki meslek , ya iki lisan ya  fakülte  bitirin aşağısı kurtarmaz diyorum. Pik yapıp yükselmeye  bakın ortada kalmayın. Ortada kalırsanız üst tabakadakiler sizi ezer. Onun  için bütün çocuklarımı fakülte okuttum elhamdülillah. Üçü de lisan dolu.  Öyle…  Ah  ahh öyle işte diye” iç çeken   huzurevi sakini Niyazi Kanber son olarak ,”Allah  devlete millete zeval vermesin. İnşallah devlet  sosyal  gelişmeyi daha güzel yapar da paylaşma dayanışma  daha çoğalır”dedi.
FENERBAHÇE YAŞAMA SEVİNCİ VERİYOR
  Kanber çok eski fener bahçeli olduğunu gözleri parlayarak anlattı. 53 ten beri Fenerbahçeliliğinden gururla söz eden Niyazi Kanber: “ Bu yaşımda Fenerbahçeli olmak bana yaşama sevinci veriyor. Kız kardeşim Müjgan’ın   burada olmasından  çok memnunum. Ağabey kardeş zaman iyi geçiyor. Her şey ayağımıza geliyor” diye tüm Polatlı’ya Polatlı Huzurevi’nden memnun olduğunu iletmemizi istedi.

 RECEP SUNA ÇİFTİ 90 YAŞINDA
YILLIK EVLİ
 15 YAŞINDA EVLENMİŞLER
 Bulgaristan göçmeni olan Recep-Suna çifti  75 yıllık evli ve  İki tane evlatları var. Kırıkkale’den gelmişler. Karı koca sohbet ederek huzurevinde yaşıyorlar.

 AKVARYUMLU ODA
 Bahadır Nergis, “65 yaşındayım uzun süredir  burada yaşıyorum ve çok memnunum.  2 yıl önce akvaryum  edindim bana  stres attırıyor” diye bahsetti.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder