11 Ekim 2013 Cuma

Nobel'i taşralı biri kazandı başkentli entel geçinenlere duyurulur

Mutlu ÖZ

Başkentten gelen ve dışları cilalı ikballerimizle geçenlerde aramızda bir sohbet gelişti.

Konu taşra basını idi.

İşlerine gelince öve öve bitiremedikleri yerel basını, en ufak dokunuşta “küçücük gazetelerde bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz’ diye itham etmelerine tanık olmak pek hoş değildi. Bu tarz küçük yorumları önemsemedim elbette ama yine ardından Ankara’da yaşayan bir eğitimci (!): “Biz dünyaya Başkentten bakıyoruz, sizler taşradan kendi küçücük dünyanızdan… Hiç sizinle bizim olayları değerlendirmemiz bir olur mu?” deyince “ya siz kendinizi ne sanıyorsunuz?” demeden geçemedim.

Çünkü, bu şehirli ve eğitimli (!) analizcilerin çelişkileri Polatlı’dan ekonomik kazanç sağlıyor olmalarıydı. Bu değerli eğitimci ve danışmanlarımız (!) rantları ve çıkarları söz konusu olunca hiç renk vermeden, taşralıların karşısına çıkıp; ‘yerelin çok önemli olduğu’ vurgusunu yapabiliyordu.

Güya başkentlilerin orta yerde, sanki çok yol aşmış gibi dolaşıp; taşralı, şehirli ayrımcılığı safsatalarını sallamadan önce beynimde şu sorular hızla geldi ve geçti.

1- Başkentten geliyor olmaları onların aydın ve entelektüel olduklarını mı gösterir?

2- Taşralılar ‘aydın, her yerde aydın!’ diyerek illa ki savunma yapmak zorunda mıdır?

3- Bundan sonra Başkentten gelen ‘dışları cilalı içleri boş olanlara’ misafirperver davranmayarak hadlerini bildirelim mi ?...

Bu günlerde taşrayı küçücük beyinleriyle değerlendirenlere yanıt ise benden önce Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Kanadalı kısa hikâyeci Alice Munro’dan geldi.

Alice Munro, ekonomik buhranlar yaşayan 1931 yılında Güneybatı Ontorio’da doğan Münzevi bir küçük kasaba kadını.

Munro’ya yazarlığa ilk başladığı yıllarda edebiyat çevreleri seçtiği temalar nedeniyle sıkıcı bir ev kadını muamelesi yapmışlar.
Onun tüm yaşamı ise hikâyelerinin temelini oluşturmuş Hikayelerde kendilerine özgü meşguliyetleri, kibirleri, ihtirasları ve dertleriyle sıradan görünen ama birbirinden farklı insanların hikaye etmiş. Kasabasından çıktığı çevre ve çerçeve bir edebiyat yıldızının doğması için pek umut vermemiş ama 2013 Nobel Edebiyat Ödülünü Kanadalı kısa hikâyeci Alice Munro kazanmış. Ödülü kazanan 13. kadın yazar olan Munro’ya verilen ödül, yalnızca kadın edebiyatının ve Kanada edebiyatının değil, aynı zamanda kısa hikâye türünün de daha fazla ilgi ve saygı görmesi açısından ve taşrayı küçümseyenler açısından bizce de çok çok önemli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder